Çocuklarda Yeme Düzeni

Çocuklarda Yeme Düzeni

Yemek yemek bebek için; dünya ve anne ile temas kurma, sıcaklık, yakınlık ve bağ kurma ile yakından ilgiliyken büyüdükçe otonomi ve kendi sınırlarının ifade biçimine dönüşür. Yemek yemek her yaşta yaşamsal bir belirtidir ve duygusal süreçlerimizle yakından ilgilidir.

Çocuklar kendileri beslenmeye başlayabildikleri yaşlardan itibaren iştahsızlık, az ve yavaş yemek yeme, yemek seçme gibi davranışlar gösterebilirler ve bu davranışların birçok sebebi olabilir. Ebeveynlerin çocuğun yeme alışkanlığındaki değişikleri anlamaya çalışması, zorlamadan çocuğun iradesine saygı duyan bir tutum sergilemesi ve bu durumu gelişim özelliği olarak kabul etmesi önemlidir. Ayrıca çocuğun rutininde yaşanan değişimler, travmalar, hastalıklar ve yeni yaşam olayları çocuğun iştah ve yeme alışkanlıklarına yansıyabilir. Tüm yaşanan bu değişimlerde çocuğun rutinin korunması oldukça önem taşır.

Yeme Düzeni Nasıl Sağlanır?

  • Çocuklar 1,5 yaşından sonra çatal kaşık kullanmaya başlayabilirler dolayısıyla bu yaştan sonra kendi kendine yemeyi öğrenmesi için çocuğun desteklenmesini sağlamak faydalı olacaktır. Bireyselleşmek ve bağımsızlaşmak isteyen çocuk için yemeğin kendi kontrolünde olması yemek yemeyi onun için daha keyifli bir hale getirecek hem de bu sayede kendine olan güveni artacaktır. Aynı zamanda el göz koordinasyonu ve ince motor kaslarının gelişimine de katkı sağlayacaktır.
  • Yemek saati geldiğinde çocuğunuz sevdiği bir aktivitenin başından kalkmak zorunda kalıyorsa, önceden yemek saatinin yaklaştığını ona haber verebilirsiniz. Böylece oyununu veya aktivitesini bitirmesi için ona fırsat vermiş olursunuz ve o da sofraya tepkili bir şekilde oturmamış olur.
  • Yemek yeme çocuğunuz için stresli bir aktivite yerine, ailesiyle vakit geçirdiği keyifli bir zaman dilimi haline geldiğinde yemek yeme alışkanlığı çok daha rahat bir şekilde gelişecektir.
  • Yemek için belirli bir süre belirleyip (25-30 dakika ), bu süre bitince sofranın kaldırılacağını belirtmeniz yemek düzenini sağlamada etkili olacaktır.
  • Yemek sırasında uygulanacak belirli kurallar belirlemek iyi olacaktır: Ağızda yemek varken konuşulmaması, televizyon karşısında yemek yenmemesi, yemek bitene kadar masadan kalkılmaması gibi.
  • Aşırı seçici yemek yiyen çocuklara üç seçenek sunulmalıdır: Tadına bakacağım, çok az yiyeceğim ve çok yiyeceğim. Çocuk yemekte bu sıralamayı takip etmelidir. Uymadığında sofradan kalkabilir ve bir sonraki yemek saatini bekleyebilir.
  • Çocuğun köftesini bölmek, ekmeğini dilimlemek, mandalinasını soyup tanelemek doğru değildir. Bu işlemleri de çocuğun yapması ince motor becerileri açısından faydalı olacaktır.
  • Tabağa çok porsiyon koyup zorla tabağı bitirtmek yerine, az porsiyon koyup çocuğun “Daha çok koy anne.” demesini sağlamak ve yemek yeme isteğini ifade etmesini teşvik etmek, ayrıca çocuğun kendi bedenini okumayı öğrenmesine izin vermek önemlidir.
  • Yemekler arasında abur cubur yenmesini kısıtlayın. Böylece acıktığı zaman yemek yiyecektir.
  • Anne baba olarak çocuğunuza yeme alışkanlıkları konusunda iyi örnek olmaya çalışın. Abur cuburdan uzak durun, çocuğunuzun yanında çeşitli yemekler hakkında şikâyet etmekten kaçının, sağlıklı besinler yiyin. Unutmayın ki çocuğunuz sizin her davranışınızı örnek aldığı gibi, yemek yeme davranışlarınızı da örnek alacaktır.
  • Yemeyen, “Acıkmadım” diyen çocuğa ‘’Yemezsen tablet yok! Yemezsen parka gitmeyiz!’’ gibi koşullu cümlelerle yemek yedirilmemelidir. Ailenin çocukla “Bu tabağı bitirmezsen sana pasta yok!” şeklinde pazarlık etmesi veya “Bu son, hadi bunu da ye!” şeklinde ısrar etmesi çocuğun daha az yemesine, karşıt tepkiler vermesine neden olabilir.
  • Çocuk hiçbir şey yemezse, bir sonraki öğünde acıkacaktır. Unutmayın ki, çocuğunuzun birkaç saat aç kalması ona zarar vermeyecektir ama sırf o an doysun istediğiniz için ona zorla yedirmeniz ve ısrarcı olmanız, yemek yeme alışkanlığını olumsuz etkileyeceği gibi duygusal açıdan da çocuğunuzu yıpratacaktır.
  • Kitap önerisi: Carlos Gonzalez ‘’Çocuğum Yemek Yemiyor’’

Mini Kulüp Çocuk Evi Psikolojik Danışmanları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir